23 Ağustos 2011 Salı

Sağlık-Bilim-Teknoloji

Yoğun Egzersizler, Beynin Korunmasına Vesile Olabilir
Ilımlı şiddette veya yoğun egzersizler inmeyle, bunamayla ve hareket problemleriyle irtibatlı beyin hasarının gelişme riskini % 40 azaltabilir. Neurology dergisinde yayımlanan yeni bir çalışma, yoğun egzersiz yapan kişilerin MR görüntülerinde sessiz beyin infarktı (ölü bölge) bulunma ihtimalinin daha az olduğunu ortaya koydu. Egzersizin yüksek kan basıncı veya yüksek kan kolesterolü (LDL) gibi inme (beyin hasarına yol açar) riski faktörlerini düşürdüğünü çeşitli çalışmalar zaten göstermişti. Bu gibi durumları tedavi etmek faydalıdır; ancak birçok infarkttan kaynaklanan beyin hasarı umumiyetle iyileşmez. 1.238 yaşlının katıldığı bu yeni çalışmada egzersizin beyin infarktlarının gelişimine karşı koruyucu olduğu gösterildi. Yalnız egzersizin en azından orta şiddette olması gerekmektedir; hafif egzersizlerin faydalı tesirine rastlanmadı. Araştırmacılar infarkt riski azalınca bunama ve inme riskinin de azalacağını ümit ediyor. (InteliHealth 09.06.2011)

Kilo Kaybetme, Uyku Apnesinin Azalmasına Vesile Olabilir
Tıkayıcı uyku apnesi, bazen bir gecede yüzlerce defa olmak üzere, kişinin kısa sürelerle solunumunun durmasına sebep olan ciddi bir uyku hastalığıdır. Bilindiği gibi, şişmanlık, tıkayıcı uyku apnesinin başlıca risk faktörüdür. İsveçli araştırmacılar ciddi bir diyetle (günde sadece 500 kilokalori) dokuz haftada ortalama 18 kg kaybeden fazla kilolu veya şişman erkeklerin uyku apne sendromu belirtilerinde ehemmiyetli azalmalar meydana geldiğini gösterdi.

Çalışmaya uyku apne sendromu bulunan fazla kilolu veya şişman altmış erkek katıldı. Neticede bu hastaların uyku apne sendromu belirtilerinde ortalama % 58 azalma meydana geldi. Uyku apne sendromu en ağır olanlarda iyileşme en fazlaydı. Erkekler ağırlıklarını ortalama 6,5 kg geri aldıktan sonra bile uyku apne sendromu belirtilerindeki azalma % 47 idi. Araştırma BMJ Online First'te yayımlandı. Kalori kısıtlamasının daha az olduğu (günde 1200–1500 kilokalori) bir diğer çalışmada da uyku apne sendromu belirtilerinde azalma bulunduğundan araştırmacılar enerji alımının ilk bahsettiğimiz çalışmadaki kadar çok kısıtlanmasının gerekmediğini düşünmektedir. (WebMD Health News 01.06.2011)

Hasarlı Beyinde Tamirat
journal of Neural Engineering isimli ilmî derginin son sayısında yayımlanan bir makaleye göre, hafızayı destekleyecek şekilde kullanılan bir elektronik sistem, beyin fonksiyonlarını destekliyor. Deneyde farelere ilâç verilerek, onların uzun dönemde öğrendikleri bazı davranışları unutmaları sağlandı. Daha sonra sistem desteği uygulanan farenin, unuttuğu davranışları tekrar hatırladığı görüldü. İşin daha enteresan tarafı ise, sistem desteği çekilince farenin aynı davranışı tekrar unuttuğuydu. Wake Forest Üniversitesi Biyomedikal Mühendislik Bölümü'ndeki araştırma grubu, bu çalışma ile beynin hipokampüs adı verilen kısmının öğrenmedeki rolüne dâir ciddi bir mesafe kaydedileceğini tahmin ediyor.

Deneyde araştırmacılar, fareyi bir kola basarak öğrenmeyi; ikinci bir kola basarak da mükâfatlandırmayı sağlayan özel geliştirilmiş bir kutu içine koyuyorlar. Bu işlemler sırasında, farenin beyninin öğrenme aktivitesi ile ilgili hipokampüs bölgesindeki CA3 ve CA1 adlı iki altbölge arasında -uygun şekilde takılmış uçlar ile- veri kaydı yapılıyor. Öğrenme sürecinde hipokampüs vasıtasıyla, kısa vadeli öğrenmenin uzun vadeli öğrenmeye dönüştürüldüğü gözlemlenmiştir. Elde edilen ilk neticelerde, beyinde hipokampüs yok ise, kısa vadeli öğrenme devam ettiği hâlde, uzun vadeli öğrenmenin olmadığı görüldü.Deneyin bir başka çalışmasında ise, farmakolojik malzemeler kullanılarak normal sinir etkileşimleri engelleniyor. Önceden eğitilmiş fareler uzun vadeli öğrendiklerini bu durumda uygulayamıyor. Daha sonraki adımda, hafızanın kodlama sistemi kapasitesini ikiye katlayacak şekilde programlanmış bir elektronik cihaz fareye uygulandığında, sinirler arası etkileşim farmakolojik olarak engellenen farelerde uzun vadede öğrenme kabiliyeti tekrar kazanıldı. Araştırmacılar bir adım daha öteye giderek, fareye protez şeklinde geliştirilen sun'î hipokampüs sistemi yerleştirdi. Bunun neticesinde, CA3 ve CA1 altbölgeleri arasındaki etkileşmenin katlandığı gözlendi.

Araştırma grubunun başında bulunan T. Berger; hafızanın nasıl çalıştığı konusunda, sinirler arası kodlamada ilk defa bu kadar yeterli ve doyurucu bilgiye ulaşıldığını belirtiyor. Artık bir nöral (sinir hücresi ile ilgili) protez; hafızanın kodlama, manüplasyon ve tanımlama işlemlerini gerçek zamanlı yapabilecek. Çalışmanın bundan sonraki adımında maymunlar kullanılarak daha ileri bir safhaya geçme hedefleniyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder