16 Ağustos 2011 Salı

DİYABETES MELLİTUS (ŞEKER HASTALIĞI) ve RAMAZAN

Diyabetes Mellitus vücutta insülin eksikliği ve / veya etkisizliği sonucu gelişen, tüm vücudu etkileyen kronik bir hastalıktır. Diyabet tedavisinde en önemli hususların başında diyet gelmektedir. Günlük toplam kalori alımı 30kcal olacak şekilde hesaplanarak verilmelidir. Alınması gereken toplam kalorinin
% 50-60’ı karbonhidratları
%15 -20’si proteinleri ve
%30’u da yağları karşılamalıdır.
Günlük olarak yaklaşık 40 gr kadar posalı gıdaların alınması önerilir. Posa (fiber) kan şekerini düzenler, doygunluk hissi sağlar ve kısmen kilo verdirir. Diyabetik hastalarda hipertansiyon sık görüldüğü içim günlük tuz alımı da 3-4 gr mı geçmemelidir. Diyabetik hastalar günde 3 ana 3 ara öğün olmak üzere toplam en az 6 öğün yemek yemelidir.
Günlük sıvı alımı ortalama 2,5 litrenin altında olmamalıdır. Diyabete eşlik eden kalp yetmezliği veya böbrek yetmezliği gibi kronik bir hastalığın varlığında, sıvı alımı bir miktar kısıtlanabilir. Diyabetes Mellitus ağızdan alınan ilaçlarla veya insülin ile tedavi ediliyor olabilir. Tip 1 diyabetli hastalar insülüne bağımlı olup, bu tür hastalar için uzun süren açlık dönemleri tehlikeli olabilir. Tip 2 diyabeti olan hastalar ise büyük oranda insülüne ihtiyaç duymazlar. Ağızdan alınan ilaçlarla tedavi edilirler.

Her iki tip diyabette de hastaların oruç tutmasına engel olabilecek iki önemli husus vardır.
1-Hipoglisemi (kan şekerinin düşmesi)
2-Hiperglisemi (kan şekerinin yükselmesi)
Hipoglisemi; kan şeker düzeyinin düşmesi sonucu titreme, terleme, çarpıntı, halsizlik, baş ağrısı, uyuşukluk, görme bozuklukları, uykuya eğitim, bayılma, şuur kaybı ve komaya kadar gidebilen klinik bulgularla karşımıza çıkabilir. Kişinin diyabet kontrolünün derecesi, hastalığın yan etkileri ve şeker kontrolü dışında kullanılan ilaçlar da dikkat edilmesi gereken hususlardır. Hastalar sık şeker ölçümü sayesinde hipoglisemik ataklardan kaçınmalıdır. Diyabet tedavisi ister insülin ile ister ağızdan kullanılan ilaçlarla, isterse her iki tedavinin kombine edilmesiyle yapılıyor olsun mevcut hipoglisemi riski yüzünden oruç tutmaları sakıncalı olabilir.
Uzun yaz günlerinde, günlük ortalama 15-16 saati bulan oruçlu dönemde yeterli sıvı alınımının sağlanamaması, ara öğünlerin atlanması hipoglisemi riski gibi insan sağlığını ciddi sıkıntılara sokabilecek durumlar göz önünde bulundurularak, oruç ibadetinin şeker hastaları için uygun olmadığı söylenebilir.

UZM. DR.HÜSEYİN ŞİMŞEKLİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder