22 Ağustos 2012 Çarşamba

GRİP

Grip ve soğuk algınlığı sonucu oluşan enfeksiyonlarda
etken %90 virüslerdir. Grip, soğuk algınlığına neden olan
200 kadar değişik virüs tanımlanmıştır.

En sık görülen virüsler,

Rninovirüsler %15-40
Coronavirüsler %10-20
Parainfluenza virüsü %5-10
Respiratuar sinsial virüsler %6

Nezle ve grip kişiden kişiye bulaşır. Başlangıçda bu
bulaşmanın "damlacık enfeksiyonu" ile yani aksırma,
öksürme ile etrafa saçılan damlacıkların içindeki virüslerin
havada kalması ile olduğu sanılmaktaydı. Ancak şimdi
mevcut kanıtlar bulaşmanın virusu almış hastanın elinden
hassas insanlara geçmesi ve hassas bireylerin de nazal
(ağız-burun) mukozalarına sürmeleri ile olduğu yönündedir.
Bu nedenle soğuk algınlığı ve nezlenin bulaşmasını
engellemenin yolu ellerin sık yıkanmasıdır.


Yapılan araştırmalar havanın soğukluğunun grip ve soğuk
algınlığı hastalığının başlaması ve seyretmesi ile ilintili
olmadığını göstermiştir. Üstelik bu araştırmalara göre
psikolojik stres, üst solunum yollarını etkilleyen alerjiler
ve adet dönemlerinin hastalığa yakalanma riskini artırdıkları
saptanmıştır.

Grip ve soğuk algınlığına bir çok virüs sebep olabileceği
için de vücut hiçbir zaman bu virüslerin tümüne direnç
geliştiremez. Bu sebeple her sene tekrar tekrar soğuk
algınlığı geçirilebilir.

Grip, soğuk algınlığında,


-Grip soğuk algınlığı tanısını koyup var olan
belirtileri belirlenmelidir.

-Belirtilere göre tedavi yapılmalıdır.
Belirtileri nelerdir ?
Başlıca belirtileri,
Ateş
Baş ağrısı
Eklem ve kas ağrısı
Yorgunluk hissi,
Akan ya da dolu burun
Hapşırma
Bogaz ağrısı
Gögüs doluluğu dur.
Ne yapılmalıdır ?
Grip ve soğukalgınlığı için aşağıdaki durumlardan herhangi
birinin görülmesi halinde ve belirtilerin 7-10 gün içinde
geçmemesi durumunda mutlaka doktora başvurmak
gerekmektedir.

· 39 C'yi geçen ateş
· Sürekli yada çok kıvamlı balgam üreten öksürük
· Nefes alırken ağrı
· Devamlı kulak ağrısı
· Şişmiş lenf bezleri
· Yutkunurken zorlanma
Tedavi yolları nelerdir ?
Grip ve soğuk algınlığında belirtiler giderilerek hasta
rahatlatılır. Bazı ilaçlar birden fazla etken madde
içermektedirler. Bu maddelerin ne olduklarını bilip sadece
ihtiyaç duyulan etken maddeleri içeren ilaçları kullanmak
gerekir.

Ateşi düşürmek ve ağrıyı azaltmak için antipiretik ve
analjezikler yani ağrı kesici ve ateş düşürücüler
kullanılmaktadır. Hafif ve orta dereceli ateşlerin düşürülmesi
için tüm dünyada 124 yıldır parasetamol güvenle
kullanılmaktadır.

Hapşırık ve kaşıntı semptomlarını azaltmak için
antihistaminikler kullanılmaktadır. Antihistaminikler birinci
ve ikinci kuşak antihistaminikler olmak üzere iki grupda
incelenmektedir. Birinci kuşak antihistaminikler uyku
(sedasyon) yapma özelliğinde olduğu için çalışanların
özellikle de trafikde bulunan kişilerin,dikkat gerektiren
işlerde çalışan kişilerin kullanmadan önce dikkat etmeleri
gerekmektedir. İkinci kuşak antihistaminikler
uyku hali yapmadıkları için daha güvenle tercih edilebilir.
Grip ve soğukalgınlığı tedavisi için, içinde uyku hali
yapmayacak antihistaminik bulunan Duact kullanılması hem
iş gücü kaybını önleyecek hem de kısa sürede tedaviyi
sağlayacaktır.

Burun tıkanıklıklarının giderilmesi ve üst solunum yollarındaki
konjesyonu (tıkanıklığı) azaltmak için dekonjestanlar
kullanılmalıdır. GlaxoSmithKline'ın grip ürünleri
içindeki dekonjestan madde ppa (fenilpropanolamin) değil
pseudoefedrindir.

İki farklı türde öksürük vardır. Eğer balgamlı bir öksürük var
ise balgamın sulandırılıp solunum yollarından atılabilmesi için
ekspektoran içeren bir öksürük şurubunun kullanılması
gerekir. Dünyada en yaygın olarak kullanılan ekspektoran
madde guaifenesindir.

Eğer kuru, gıcık yapıcı türde ve özellikle
akşamları rahatsız eden bir öksürük var ise antitüssif
özellikteki ilaçların kullanılması uygundur. Antitussifler
beyindeki öksürük merkezini baskılayarak öksürüğün kısır
döngüsünü kırar ve öksürüğün sayı ve şiddetini azaltırlar.
Dekstrometorfan içeren antitussifler kuru öksürüğün
sayısını azaltan etkin madde olarak kabul edilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder