9 Eylül 2011 Cuma

Çocuklar Tv karşısında denetimsiz

Araştırmalara göre, Türkiye'de çocukların yüzde 60'ının özel odası var. Bu odalarda kendilerine ait televizyon ve internet bağlantısı bulunuyor. Çocuklar, 900 saat okulda, 1.200 saat ise televizyon karşısında vakit geçiriyor. RTÜK, televizyon ve internet karşısında denetimsiz kalan çocuk izleyiciler için 'medya okuryazarlığı' dersinin zorunlu olmasını öneriyor.Televizyon ekranları yeni yayın dönemine hazırlanıyor, birçok dizi film arka arkaya yayına giriyor. Bu da, izleyiciler arasında en bilinçsiz kitle olan çocukların, anne-babanın denetimi dışında, birçok sakıncalı sahneye maruz kalacağı anlamına geliyor. Araştırmalara göre, Türkiye'de çocukların yüzde 60'ının kendisine ait odası var. Bu odalarda kendilerine ait televizyon ve internet bağlantısı olan çocuklar anne ve babalarının denetimi dışında kalarak, televizyon ve internet karşısında kalma süreleri ile izleyecekleri programları kendileri belirliyor.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, bu duruma dikkat çekerek, "Bu veriler çocukların medya karşısındaki pasif durumunu ortaya koyması anlamında çok önemli." dedi. RTÜK tarafından düzenlenen 'Medya Okuryazarlığı Dersinin Yaygınlaştırılması Paneli'nde konuşan Başkan Dursun, şu ilginç bilgiyi dinleyicilerle paylaştı: "Çocuklar, 900 saat okulda vakit geçiriyor, bin 200 saat ise televizyon karşısında vakit geçiriyor. Bu, şu demektir: Çocuklar, okuldan çok televizyondan etkileniyorlar. İlköğretim çağını tamamlamış bir çocuğun, yaklaşık olarak 100 bin kadar şiddet sahnesi, 8 bin ölüm ya da öldürme sahnesi izlediği varsayılıyor. Bu kadar yüksek oranda şiddet sahnesi izleyen bir çocuğun zihninin nasıl bir zihin olacağını tahmin etmek zor değil."

Prof. Dr. Davut Dursun, televizyonun şiddet ve pornografi gibi olumsuz davranışlara karşı izleyiciler üzerinde duyarsızlık meydana getirdiğini ve çocukların fiziki, sosyal ve ahlaki gelişimini olumsuz yönde etkilediğini belirtti. RTÜK'ün, çocukların ve gençlerin korunmasına ilişkin bir dizi tedbir uyguladığını anlatan Davut Dursun, panelin konusu olan 'medya okuryazarlığı' dersini buna örnek gösterdi. Dursun, Türkiye'de medya okuryazarlığı dersinin 2006-2007 eğitim-öğretim yılında 5 pilot ilde uygulanmaya başlandığını hatırlattı. Dursun, 2007-2008 eğitim-öğretim yılından itibaren de seçmeli ders olarak ülke geneline yaygınlaştırıldığını anlattı.

Dursun, medya okuryazarlığı dersinin zorunlu hale gelmesi konusunda da, "İletişim teknolojilerindeki baş döndürücü gelişmelerden dolayı müfredat demode olabiliyor, bu nedenle müfredat yeniden gözden geçirilmeli, bu ders iletişim fakültesi mezunları tarafından verilmeli, dersin daha çok öğrenci tarafından seçilmesi için okul yöneticileri yönlendirici rol oynamalı." açıklamasını yaptı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder