24 Kasım 2011 Perşembe

MİZAH KÖŞESİ

Ekim 2011
Murat KAYA


Ekim 2011 AYAKKABI
Adamın biri ayakkabı almak için mağazaya gitmiş. Denediği ve beğendiği ayakkabılardan birisinin ayağını sıktığını söylemiş. Mağaza sahibi de:
— Bir hafta sonra açılır, demiş.
Adam:
— İyi o zaman, ben bir hafta sonra gelip alayım, demiş.

BENZERLİK
Futbolcunun birisi, kendi kalesine gol atmıştır. Devre arasında teknik direktör, oyuncunun yanına giderek sorar:
— Bizim kalemize neden gol attın?
Oyuncu şu cevabı verir:
— Hocam, ben de şaşırdım. Bizim kale, karşı takımın kalesine o kadar çok benziyordu ki…

KARPUZ
Adamın biri, elini beline koymuş dalgın dalgın yürüyormuş. Bu hâl, onu gören bir gencin garibine gitmiş. Genç onu takip etmeye başlamış. Adam, belediye otobüsüne binmiş. Eli hâlâ belinde, inmiş yarım saat yürümüş eli hâlâ belinde. Onu takip eden genç dayanamamış; koşup adamın önüne geçmiş:
— Yahu ağabey siz iyi misiniz?
— Evet; ne var bunda.
— Sizi iki saattir takip ediyorum, eliniz belinizde yürüyorsunuz.
Adam eline bakıp, hayretle seslenmiş:
— Vay be; karpuz düşmüş ha!

TAMAMEN PALAVRA
Adam, avlanmanın yasak olduğu, yakalanınca çok yüklü para cezalarının kesildiği millî parkta, göl kenarında, kucağında kocaman bir balık ile parkın polis müdürüne yakalanmış.
— Avlanma izniniz var mı, diye sormuş, polis müdürü.
— Yok, demiş adam. Gerek de yok çünkü bu balığı ben evimde besliyorum. Her gün buraya gelip gölde bir müddet yüzdürüyorum, ıslık çalıyorum dönüp geliyor, alıp eve götürüyorum.
— Balıklar bu dediğinizi yapamaz.
— İsterseniz göstereyim.
— Tamam.. Görelim bakalım.
Adam balığı gölün derin sularına bırakmış, aradan birkaç dakika geçmiş, polis müdürü adama dönüp “Evet?” demiş.
— Evet ne?
— Ne zaman geri çağıracaksın?
— Neyi?
— Balığı.
— Hangi balığı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder