2 Aralık 2011 Cuma

ZAMANI VERİMLİ KULLANMAK

Elden çıkınca kazanılmayan tek sermeye zamandır. Zaman iyi planlama ile genişler, içine o kadar şey sığar ki... İsraf edilince de olanca hızıyla akıp gider.

Zaman tanzimi

Geçen hafta içinde televizyon başında kaç saat harcadınız, lüzumsuz konuşmalarla ne kadar vaktinizi yediniz? Sabah güneş doğduktan sonra uyuma adetiniz var mı? Yemek veya çay başında ne kadar vakit geçiriyorsunuz?

Bu ve benzeri sorulara verilen cevaplar, aslında herkesin hayatta farkında olmadan büyük zaman dilimini nasıl faydasız işlerle harcadığını göstermektedir. Bu soruların cevabı aynı zamanda ne kadar çok vakte sahip olunduğunu da göstermektedir. Öyleyse herkes sahip olduğu zaman potansiyelini değerlendirmelidir. Bir şey bütünüyle elde edilemezse, tamamen de terk edilmemelidir. Zamanı elden geldiğince iyi değerlendirmek başarının anahtarıdır.

Teneffüs

Psiko-biyolog E:L:Rossi’nin “20 dakika Ara” adlı esrinde “ Her insanın zihinsel ve fiziksel olarak verimli çalışabildiği belli bir periyodu vardır ve genellikle 1,5 saat civarındadır. İnsan bu periyodu aştığı zaman, vücut yorulma sinyalleri verir. Bu sinyaller esneme, konsantrasyon zorluğu, algıda zayıflama, dalgınlık gibi şekillerde kendini gösterir. Bu sinyaller hissedildiği anda çalışmaya kısa bir ara verilmeli ve dinlenilmelidir. Bu dinlenme, faaliyet değiştirerek veya 15 – 20 dakika gözlerini kapatıp sessizce bekleyerek yapılabilir. Gözleri kapatmaktan amaçlanan beyne bilgi girişini azaltmaktır. Çünkü beyne ulaşan bilginin büyük çoğunluğu görme yoluyla elde edilir. Elleri veya yüzü yıkama, hafif fiziksel hareketler yapma da ideal dinlenmeye katkıda bulunur.” Denmektedir. Dinlenme beynin öğrenme yeteneğini yükselmek için çok gerekli bir eylemdir yani.

Zihinsel dinlenme

Çok kimsenin düşündüğünün aksine zihinsel yorgunluğu atmak için her türlü işi gücü bırakıp bir kenarda oturmak gerekmez. Değişik zihinsel ve bedensel faaliyetler, beynin değişik kısımları tarafından yönetilmektedir. Dolayısıyla her faaliyet değiştirildiğinde, beynin bir merkezi üzerindeki yükü azalıp başka bir merkezi daha aktif hale gelir. Bu duruma, bir öğrencinin matematik problemlerini çözmeye ara verip bedensel bir işle meşgul olması veya sözel içerikli bir derse çalışması örnek olarak gösterilebilir. Eğer dinlenme arası verilmezse vücut zorlandığı için stres hormonu salgılanır, konsantrasyon yeteneği zayıflar, verimlilik düşer.

Başarıya ulaşmak için zaman planlanarak çok iyi değerlendirilmelidir; ancak bu yapılırken beynin dinlenmesine de dikkat edilmelidir.

PLÂN

Bir işte başarılı olmak için yapılacak ilk iş, hedef belirlemek; ikinci iş ise, belirlenen hedefe yönelik bir plan yapmaktır.

Bir bina yapılırken, bir yolculuğa çıkılırken, bir alışverişe gidilirken plan yapılır; ya da yapılması gerekir. Eğer plan yapılmazsa bina yıkılabilir, yolculukta hiç hesap edilmeyen aksilikler başa gelebilir, alışverişte beklenmedik sorunlar yaşanabilir.

Hayatınızda sadece bir kez girebilme imkanına sahip olduğunuz Liselere Giriş Sınavı ve benzeri ilköğretim sonu sınavlar da hem sizin geleceğinizin hem de ülkemizin yarınlarının şekillenmesi açısından bir bina yapımından, bir yolculuğa hazırlanmaktan, bir alışverişten daha önemsiz değildir. Öyleyse belirlenen hedeflere ulaşmak için mutlaka bir çalışma planına ihtiyaç vardır.

Plan, her öğrenciye göre değişik nitelikler taşır. Çünkü öğrencilerin çalışma biçimler, ilgileri, öğrenme süreleri, sosyal çevreleri, birikimleri birbirlerinden farklıdır. Bu durumda, planda bulunması gereken temel nitelikler göz önünde bulundurularak, her bir öğrenciye, öğrencinin yapısına ve durumuna uygun planların yapılması gerekir.

Öğrencilerimiz, kendi çalışma planlarını kendileri hazırlayabilecekleri gibi, okul ve dershanelerindeki rehber öğretmenlerinin yardımıyla yapabilirler. Eğer öğrencimiz, çalışma planını kendisi yapmışsa bu planı mutlaka rehber öğretmenlerine onaylatmalıdır. Bazen dışarıdan bir göz, gerçekleri daha doğru okuyabilir.

PLÂN NASIL YAPILIR?

Çoğu öğrencimiz, birden çok dersi aynı günde çalışmak zorunda olmaktan yakınıyor. Ayrıca hem sınavlara hazırlığı hem de okul derslerini bir arada yürütme konusunda sıkıntı çektiklerini söylüyor. “Nasıl çalışsam, hangisine önce başlasam, ikisini bir arada yürütebilir miyim, zamanı yetirebilecek miyim?” gibi endişe ve kararsızlıklar gerçekte plansızlığın doğal bir sonucudur.

Plân Nedir?

Yapılacak işlerin belli bir süre ve düzen içine sokulmasına plan denir. Sınavlara hazırlık ciddi bir iştir. Bu işte başarıya ulaşmak, planlı bir çalışmayla mümkündür.

Planlanmış bir çalışma, hedefe yönelik yapılacak işlerin etkili bir şekilde yürütülmesini sağlar. Plan; “nasıl”, “ne zaman” ve “nerede” , “hangi derse çalışılacağına” karar verme demektir.

Plânsızlık Ne Tür Sorunlara Yol Açar?

Plansızlık; öğrencide dikkatsizliğe, yorgunluğa, bitkinliğe, isteksizliğe ve dalgınlığa neden olur. Bu durum, öğrencide ruhsal baskı, kararsızlık, çalışmaya motive olamama ve verimsiz çalışma gibi olumsuz sonuçlara yol açar. Bu sorunların aşılması için planlı çalışmanın nasıl yapılacağı çok iyi bilinmeli ve çalışmalar planlı bir şekilde yürütülmelidir.

Plân Yaparken Dikkat Edilecek Hususlar Nelerdir?

Planlı çalışmada yapılacak ilk iş, çalışma sürelerini belirlemektir. Yani hangi dersin hangi konusuna ne zaman çalışılacağını saptamaktır.

Planlar ; günlük, haftalık, aylık ve yıllık olarak değişik şekillerde yapılabilir. Bir öğrenci en az bir adet günlük, bir adet de haftalık plan yapmalıdır.

Plân yapılırken;

Günlük çalışma süreleri derslere uygun bir şekilde ayrılmalıdır.

Hangi dersin hangi saatte çalışılacağı kararlaştırılmalıdır.

Öğrenilmesi zor olan dersler, zihnin algılama gücünün en yüksek olduğu saatlere yerleştirilmelidir.

Öğrenilmesi kolay dersler, zihnin yorulduğu ve algılama gücünün zayıfladığı saatlere yerleştirilmelidir.

Her öğrencinin algılama gücünün en yüksek olduğu saatler farklılık gösterebileceği gibi genelde zihnin dinlenmiş durumda bulunduğu sabah saatleri etkili öğrenmenin en verimli biçimde olabileceği saatler olarak kabul edilmektedir.

Planlama yapılırken, plana yerleştirilen derslerin okul derslerindeki plana uygun olması öğrenmeyi artırır. Örneğin Pazartesi günü okulda matematik dersi görülüyorsa evde uygulanan planda da pazartesinin matematiğe ayrılması tercih edilen bir yöntem olmalıdır.

Çalışma günleri planlanırken her günün aynı saatlerine denk getirilmesi öğrencinin o saatlerde çalışmaya motive olmasını sağlayacaktır. Bu aynı zamanda dikkatin toplanmasına ve zamanla öğrencinin o saatlerde çalışma isteğinin uyanmasını sağlayacaktır.

Planda yemeklerden sonraya ders çalışma konmamalıdır. En az yarım saat ara verecek şekilde planlama yapılmalıdır; çünkü yemekten hemen sonra yapılacak bir çalışma verimli olmayacaktır.

Plan hazırlanırken ders çalışma süreleri 45 – 50 dakika tutulmalı ve 10’ar dakikalık aralar verilmelidir. Uzmanlar, en etkili çalışma yönteminin ara verilerek yapılan çalışmalar olduğunu belirtmektedir. Ancak, dinlenme süresinin 10 dakikadan fazla olması, dikkatin dağılmasına ve çalışmaya karşı isteksizliğin artmasına neden olacağından bu süre aşılmamalıdır.

Planlama yapılırken öğrenmede birbirine yakın dersleri peş peşe koymamak gerekir. Örneğin; matematik ve fen dersleri peş peşe gelmesi yerine, matematikle Türkçeyi peş peşe getirecek bir plan tercih edilmelidir. Kısacası bir sayısal dersle bir sözel dersin peş peşe geldiği bir plan daha uygundur.

Plan yazılı hale getirilmeli ve sürekli görülüp motive olunan bir yere asılmalıdır ki planlı çalışmayla ulaşılacak hedef her an akılda olsun.

PLÂN ÖRNEKLERİ

Günlük ve haftalık plân hazırlamakta temel iki yöntem vardır. Bu iki plânın da hazırlanabilmesi için yapılması gereken ön hazırlıklar vardır:

Dokümanların belirlenmesi,

Dokümanların sıraya konması,

Hangi süre içinde bitirileceklerinin tespit edilmesi.

Bu işlemleri yaptığınızı varsayarak iki yönteme göre de bir plânlama yapalım.

Birinci Yöntem

Bu yöntem herkes için kullanılabilecek kolaylıktadır. Bu yöntemde günlük ne kadar ders çalışılacağı belirlenir. Belirlenen çalışma miktarı ise kişilerin uygun vakitlerine bırakılır. Temel iş, günlük ders çalışma süresini belirlemedir.

Örneğin, matematik günde 1 saat; fen bilgisi günde 1 saat; Türkçe günde 0,5 (yarım) saat; sosyal bilgiler günde 0,5 (yarım) saat; okul dersleri ise günde 1 saat olarak belirlenir.

Daha önce belirlenen dokümanlara, belirlenen süreler kadar günlük çalışılır. Bu plâna göre günde 4 saat sınavlara hazırlık, 1 saat de okul dersleri için çalışma süreniz vardır.

Sabah okula gidenler bu süreleri öğleden sonra ve akşam; öğleden sonra okula gidenler bu sürelerin birazını sabah, birazını akşam; tam gün okula gidenler ise bu süreleri sadece akşamları kullanabilirler.

Buradaki sorun: “Biraz sonra başlarım, şu işten sonra başlarım.” şeklinde bir yaklaşıma gidilirse çalışacak sürenin kalmamasıdır.



İkinci Yöntem

Bu yöntemde gününüzü dakika dakika plânlarsınız. Plânladığınız bu aralıklara derslerinizi ve diğer etkinliklerinizi yerleştirirsiniz. (Okul süreleri dahil). Burada dikkat edilecek nokta; okul dışındaki boş vakitlerin değerlendirilmesidir. Onun için öncelikle okula gidiş geliş sürelerinizi belirleyip plâna öncelikle yerleştirmelisiniz. Daha sonra da kalan boşlukları ders ve ders dışı diğer etkinliklere ayırmalısınız. Tabii bu plân yapılırken televizyon izleme, dinlenme, yemek yeme, teneffüs, uyku vb. faaliyetlerin süreleri de belirlenmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder